Kızılırmak Deltası 1

Kızılırmak Deltası

Kızılırmak Deltası Önemli Bitki Alanı (ÖBA), Kızılırmak'ın Karadeniz'e döküldüğü yerde (Bafra) oluşan sulakalan, sucul, orman ve kumul habitatlannın bir mozaiğini içerir. Türkiye'nin Karadeniz kıyılarındaki en büyük sulakalan olan ÖBA, geniş alanlar kaplayan yan doğal habitatları ve zengin ornitoloji k özellikleri nedeniyle önemlidir. Bitki örtüsünde Jurinea kilae gibi bazı türlerin uluslararası ölçekte önemli popülasyonları ve ülke çapında lokal olarak görülen bazı nadir bitki taksonlan yer alır.

ÖBA, Doğal Sit Alanı, Yaban Hayatı Koruma Sahası ve Ramsar Alan ilan edilmiş olmasına karşın, çok önemli tehditlerle karşı karşıyadır. Kızılırmak Deltası, uzun yıllardır süren sulakalanlan kurutma çalışmaları nedeniyle oldukça zarar görmüştür. Buna ek olarak Kızılırmak'ın aşağı kesimlerinde iki büyük baraj inşa edilmesi, kum çıkarımı, kumul alanların ağaçlandırılması, subasar ormanlarda ve kumul alanlarda ikinci konut yapımı gibi tehditler ÖBA'nın yavaş yavaş tahrip ol olmasına neden olmaktadır

Alanın Tanıtımı
Kızılırmak Deltası ÖBA'sı, Yeşilırmak Deltası'yla (ÖBA No. 30) birlikte Türkiye'nin Karadeniz kıyılarında yer alan en büyük iki deltasından biridir. Hemen yanındaki Yeşilırmak Deltası'ndan biraz daha küçük olan Kızılırmak Deltası'nın yan doğal habitatları daha geniş alanlar halinde ve daha iyi durumda kalabilmiştir.

Aslında her iki delta değişik jeolojik yapılanmaya bağlı olarak birbirinden oldukça farklı özelliklere sahiptir: Kızılırmak Deltası'nın büyük bir kısmı sert killi topraklara sahipken, Yeşilırmak Deltası çoğunlukla kumlu alüvyon toprak ve milden oluşur. Floraları arasında da büyük farklılıklar bulunur.

Deltada, Türkiye'nin en büyük nehir sistemi olan Kızılırmak ile taşınan kil ve kumun oluşturduğu bir dizi killi ve kumul sırtlar deniz kıyısına paralel uzanır. Bunlar arasında mevsime bağlı olarak subasar ormanlann yanı sıra, hafif tuzlu kıyı lagünleri ve boylu/kısa boylu bataklık bitki örtüsü gibi çeşitli sulakalan ve sucul bitki örtüsü tipleri gelişmiştir. Kumul bitki örtüsü ise kıyıda dar bir kum bandı üzerinde yer alır.

Kıyı kumulları deltanın kıyı kesiminin büyük bir kısmında dar bir bant halinde uzanır. Kumul bitki örtüsüne ait en güzel örnekler deltanın batı ucunda, Doyran'da bulunur. Tipik bir şekilde genellikle genişliği 500 m'den az ve yüksekliği de birkaç metreyi geçmeyen kumulların yanı sıra daha içerilerde yaklasik 15 m yükseklikte (Doyran'da olduğu gibi) daha yaşlı fosil kumullara da çok lokal olarak rastlanır.
Pek çok yerde yoğun otlama baskısıyla büyük ölçüde değişmiş olmasına karşın kumul bitki örtüsü son derece zengin bir çeşitlilik gösterir. Alanda 1994 yılında gerçekleştirilen bir çalışmada saptanan bitki örtüsü tipleri arasında, Euphorbia peplis-Sabola ruthenica sahil, Ammophila arenaria-Eryngium maritimum-Otanthus maritiumus ön cephe kumul, Corispermum fllifolium-Cyperus capititatus-Digitartia sabulosa-Pancratium maritimum-Silene dichotoma erken san (ön cephe) kumul, Glycyrrhiza glabra ve Holoschoenus vulgaris sabit kumul meraları (bu bölümler ağır bir otlama baskısı altındadır), Artemisia aff. campestris-Teucrium chamaedrys-Terucrium polium-Tragus racemosus sabit kumul meraları sayılabilir. Nemli çukurlarda Juncus acutus agg.-Juncus maritimus-Pulicaria dysenterica-Samolus valerandi gevşek kumul bitki örtüsü görülür. Alanda kumul çalı topluluklarına ait çok güzel örnekler yer alır. Bazıları oldukça sınırlı miktarda bulunan bu topluluklar arasında, Hippophae rhamnoides-Rubus fruticosus agg. kumul çalılığı, Juniperus oxycedrus ssp. oxycedrus - Paliurus spina-christii-Ruscus aculeatus yüksek kumul çalılığı ve kumul çukurlarında ise Laurus nobilis-Ligustrum vulgare-Rhamnus catharticus-Rubus fruticosus-Smilax exceba çalılığı bulunur.

ÖBA'da Corispermum fllifolium, Jurinea kilaea, Mulgedium tataricum ve Tournefortia sibirica gibi çok nadir kumul bitki türleri yer alır. Kızılırmak Deltası, bu türlerin Türkiye'deki en zengin popülasyonlarına ev sahipliği yapar.

Hafif tuzlu düzlükler ve bataklık bitki topluluğu, kıyı kumul bandının hemen arkasında, deltanın doğu yarısının büyük bir bölümünde ve deltanın batı sahilindeki Karaboğaz Gölü yakınlarında yer alır. Bataklık bölümünde çeşitli hafif tuzlu göller oluşmuştur. Killi toprağın çok az su geçirmesi sonucu suyun alçak arazilerde birikmesiyle oluşan göller ve sulakalanlar deltanın büyük bir kısmını kaplar. Daha az tuzlu olan göllerdeki sucul bitki florasında Ceratophyllum demersum, Chara spp., Lemna minör, Myriophyllum spicatum, Potamogeton crispu, P.pectinatus, P. perfoliatus ve Zannichellia palustris bulunur. Göl kıyılarındaki bitki örtüsünde Phragmites australis, Typha angustifolia ve çeşitli Schoenoplectus türlerinin [S.lacustris ssp. tabernaemontani, S.trigueter (ülke çapında nadir) ve bu iki tür arasında hibritS. x carinatus] aralannda bulunduğu taksonlar ağırlıktadır. Aşırı otlama nedeniyle sudan yükselen boylu bitki örtüsü yer yer azalmıştır. Buna karşılık, göl kıyısında mevsime bağlı su basan ve Chenopodium chenopodioides, C.glaucum, Cyperus fuscus, C.glaber, Fimbristylis bisumbellata, Juncellus pannonicus ve Paspalum paspalodes gibi tek yıllık taksonları içeren bir bitki topluluğu gelişmiştir.
Genellikle büyükbaş hayvanlann otladığı, hafif tuzlu bataklıklar ve düzlüklerde, su basma seviyesi ve toprağın tuzluluk oranına bağlı olarak çeşitli Juncus ağırlıklı bataklık ve meralar gelişmiştir. Burada bulunan bitki örtüsü tipleri arasında: Artemisia santonicum-Juncus acutus agg.-Tamarix-Vitex agnus-castus boylu hafif tuzlu çalı bataklık topluluğu, Juncus maritimus bataklık topluluğu, Phragmites australis ve Typha angustifolia boylu bataklık topluluğu ve Salicornia-Suaeda tuzcul düzlükleri yer alır. Daha az tuzlu ortamlarda, çok lokal olarak Cladium mariscus ve Schoenus nigricans görülür. Hafif tuzlu bataklıklann arkasında Paspalum paspalodes ağırlıklı geniş bataklık meralar uzanır. Alanın doğu bölümü boyunca uzanan bu meralar otlatma amacıyla ortak kullanılmaktadır.

Mevsimlik subasar orman topluluğu alanın kuzeydoğu ucunda, fosil kumul sırtları arasındaki çukurlarda yer alır. Kızılırmak Deltası'nın bu çok tanınmış longoz orman bitki örtüsü Fraxinus oxycarpa ssp. angustifolia-Frangula alnus-duercus robur-Smilax excelsa mevsime bağlı subasar ağaç topluluğundan oluşur. Orman altı florasında ise daha açık yerlerde Juncus ssp., Saccharum ravennae ve Schoenus nigricans ve kısmen gölge yerlerde de Cladium mariscus, Euphorbia lucida ve Thelypteris palustris gibi taksonlar görülür.
Genel olarak Kızılırmak Deltası, floristik özellikleriyle doğa koruma ağsından oldukça önemlidir. Alanda kaydedilen çok nadir türler arasında, Aster tripolium, Corispermum fllifolium, Euphoriba lucida, Jurinea kilaea, Mulgedium tataricum, Schoenoplectus trigueter, Thelypteris palustris ve Tournefortia sibirica sayılabilir. ÖBA bu türlerden bazılarının Türkiye'deki en zengin popülasyonlarını barındınr.

Nadir Türler
KÜRESEL ÖLÇEKTE TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLER [O TAKSON]
AVRUPA ÖLÇEĞİNDE TEHLİKE ALTINDAKİ TÜRLER [O TAKSON]
ULUSAL ÖLÇEKTE NADİR DİĞER TÜRLER [9 TAKSON] Aster tripolium [V], Corispermum fllifolium [E], Digitaria sabulosa [R], Euphoriba lucida [R], Jurinea kilaea [R], Pancratium maritimum [V], Schoenoplectus trigueter [R], Thelypteris palustris [R], Tournefortia sibirica [R]

Doğa Koruma

  • Kızılırmak Deltası ÖBA'sının (Engiz-Bafra ve Alaçam sınırlan arasında kalan) büyük bir kısmı 21.04.1994 tarihinde I.derece Doğal Sit Alanı olarak koruma altına alınmıştır. Buna ek olarak Cernek Gölü ve çevresi 1984 yılında Yaban Hayatı Koruma Sahası (4000 ha) ilan edilmiştir. 1996 yılında Bayındırlık Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı, DHKD ile işbirliği içinde deltadaki tüm arazi kullanım ilkelerini belirleyen bir Çevre Düzeni Planı hazırlamış ve uygulamaya koymuştur. ÖBA aynca 1998 yılında, Türkiye'nin taraf olduğu Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde Ramsar Alanı olarak ilan edilmiştir.
  • ÖBA barındırdığı tepeli pelikan, erguvani balıkçıl, karaleylek, kaşıkçıl, boz ördek, Macar ördeği, pasbaş patkaturna, kocagöz ve bataklıkkırlangıcı üreme popülasyonları nedeniyle Önemli Kuş Alanı(ÖKA No. 56) olarak belirlenmiştir. Alan aynı zamanda, kışı geçiren sukuşu popülasyonuna ve göç sırasında çok sayıda göçmen kuşa ev sahipliği de yapar.
  • Alanda bulunan Bern Sözleşmesi'ne göre Tehlike Altındaki Habitatlar: 15.A24 - Öksin tuzcul bataklıkları, 16.2283 - Güney Karadeniz sabit kumulları,44.43 - Güneydoğu Avrupa dişbudak-meşe-kızılağaç ormanları.

 

Tehditler ve Diğer Korumalar
Kızılırmak Deltası'nın tarım alanlan kazanmak amacıyla kurutulmaya başlanması 1948 yılına dayanır. Bu amaçla drenaj kanalları inşa edilerek, Kızılırmak seddelenmeye başlanmış ve toplam 55.000 ha alanda taşkın kontrolü sağlanmıştır. Altınkaya Ba-rajı'nın (1990) ve Derbent Barajı'nın (1992) yapımıyla deltada tarım alanlan kontrollü olarak sulanmaya başlanmıştır. Buna karşın, Kızılırmak'ın deltaya taşıdığı mil engellenmiştir. Daha sonra hazırlanan Bafra Sulama Projesi ile, deltanın doğusunda12,119 ha alanın kurutulması ve toplam 35.000 ha alanın sulanması hedeflenmiştir. Deltanın tarım alanlarına dönüştürülmesi çalışmaları çerçevesinde, Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından 1992 yılında gölleri ana su kaynaklarından kesecek 35 km uzunlukta bir kuşaklama kanalı inşa edilmeye başlanmıştır.Ancak DHKD'nin girişimleri ve kaynak yetersizliğisonucu bu kanalın yapımı durdurulmuştur. 1994/5yıllannda DHKD'nin çabalarıyla kanalın doğal çevre yeetkisini değerlendirmek amacıyla alanda bir hidroloji araştırması gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak DSİ bu projeyi yeniden değerlendirerek kanal güzergahının deltaya uzak olan tarım alanlarının kenarından geçirilmesine karar vermiştir.

  • Tarım alanlarından akıp gelen kirli sular ve Bafra yerleşim merkezinin kanalizasyonu, ÖBA'daki sukaynaklarına yönelik önemli bir tehditdir. Avlanan balık miktarındaki olağanüstü düşüş (1970'li yıllardayılda yaklaşık 500 ton - 1990'lı yılların ortasında yılda 125 ton) yüksek olasılıkla sulakalanlardaki ötrofikasyonun bir sonucudur. Bafra Belediyesi'nin 2000 yılında yaptırdığı kanalizasyon ve arıtma tesisi bu konuda atılmış olumlu bir adımdır.
  • Alanın doğu ucundaki ormanlık alanlarda ve deniz kıyısı boyunca çeşitli yerlerde yapımı süren ikincikonut inşaatları, ÖBA içindeki kumullar ve subasar ormanlar için en önemli tehlikedir. Örneğin, son yıllara kadar Galeriç Ormanı yakınlarında ve deniz kıyısında 300'ün üzerinde konut yapımı tamamlanmıştır.Yapılaşmanın yasal olmadığını ve binaların yıkılması gerektiğini bildiren mahkeme kararlarına ve alandaki mülkiyet anlaşmazlığından çıkan çok sayıda davaya karşın bu konuda bir sonuç alınamamıştır. Alan için geçerli olan Doğal Sit koruma kararlarının uygulanmaya çalışılmasına yerel halk tepki göstermiştir.
  • OBA kumulları aynı zamanda aşın otlatma, inşaatlar için kum çıkarımı ve lokal olarak görülen tarımsal üretim ve ağaçlandırma girişimleri nedeniylede tehdit altındadır.

 

Alanın içerdiği OBA kriterleri:

  • B: Zengin Tür Çeşitliliği İçeren Genel Habitatlar - 15, 16, 44
  • C2: Tehlike Altındaki Doğal Habitatlar - 15.A24, 16.22B3, 44.43
 
 
Bugün 2 ziyaretçi (8 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol